Şirketlerde ArGe ve ÜrGe süreçleri belli ve ölçülebilen karar alma mekanizmalarına bağlı olmalı ve bu süreçlere ayrılan bütçenin, harcanan paranın ve zamanın en etkin ve en çabuk geri kazanım sağlayacak proje(ler) e ayrılması gerekir. Öte yandan projenin gerçek olması yani proje sonucunda hızla ve kazançlı bir şekilde ticarileştirilebilmesi çok önemlidir. Hatta, “Ticarileştirilebilme” en önemli anahtar performans göstergesi olmalıdır. Endüstri tarihi mükemmel ürünlerin geliştirilmesi sonrası ticari enkazlara dönme örnekleriyle doludur.
Hedefin 12’den vurulabilmesi için doğru ve gerçekliği olan projeler yapılması gereklidir. Bu durumda en önemli rol “pazarlamaya” düşer. Yani özetle Pazarlama ve ArGe birimleri arasında son derece kalın, çok yönlü ve çok fonksiyonlu bir ilişki vardır.
Öncelikle ürün talepleri Pazarlama tarafından gelmelidir. Pazarda karşılığı olmayan ürün çöptür. ArGe birimlerinin pazarlama talebi olmaksızın yaptıkları projelerin para ve zaman israfı olması kuvvetle muhtemeldir.
Bir proje için aşağıdaki sorular cevaplandırılmalı ve eğer birden fazla proje adayı mevcut ise yine bu kriterler üzerinden ihtiyaca göre proje seçimi ve/veya önceliklendirme yapılmalıdır.
Ürün veya çözüm için Pazar büyüklüğü
Rakip çözümler, fiyatları ve pazardaki payları
Pazarlara göre hedef fiyatlar ve bu fiyatlara göre en az 5 yıllık satış miktarları
Karlılık hedefi ve buna göre tahmini gelir senaryoları
Yatırım tutarı
Yatırımın geri dönüş süresi projeksiyonu
Proje süresi (Başlangıçtan ticarileştirmeye kadar olan süre)
Şirket içinde “Proje Üst Kurulu” belirlenir ve belli periyodlarda hem hangi projelere yatırım yapılacağı yukarıdaki kriterlere göre belirlenir, hem de onay alınmış projeler de yine proje başarı kriterleri ve hangi seviyelere gelmiş olduğuna göre gözden geçirilir. Projeye ilişkin “Gate”ler/Fazlar baştan belirlenir.
Her proje bir masraf merkezi olarak tespit edilip tüm maliyetler ve masraflar bu projeye girilir.
Projelerde takvime ve bütçeye uymak çok önemlidir. Gerekirse sapmalara izin verilebilir. Eğer çeşitli sebepler ile projede istenen ilerleme sağlanamıyorsa gerekirse projeye en kısa zamanda son verilip diğer öncelikli projeye start verilmelidir. Pazarda fizibilite kriterlerine veya teknik konulara ilişkin değişmeler, yenilikler ve gelişmeler muhakkak dikkate alınmalıdır.
Bu yaklaşım ile aşağıdaki kazanımlar sağlanır.
▪ Doğru, kazançlı ve sürdürülebilir projelere öncelik verilir.
▪ Projenin belirlenmiş takvim ile ve belirlenmiş bütçe ile ilerlemesi sağlanır.
▪ Fizibilitede belirlenmiş olan tahmini gelirler ile giderler kontrol edilir ve şirket bilançosuna zahmetsiz
eklenebilir.
▪ Şirketin uzun ve orta vadeli kaynak ihtiyaçları belirlenmiş olur.
▪ Gereksiz ve pazarda yeri olmayan projeler baştan elenir. Para ve zaman kaynakları ziyan edilmemiş
olur.
▪ Sınırları ve kaynakları belli olan projede pazarlama ile ArGe arasındaki iletişim arttırılarak proje
sonucunda doğru ürün ve çözümlerin yaratılması sağlanır ve ölü doğum veya gereksiz ürün modifikasyonlarının önüne geçirilir.
Şirketlerin yarınlarında başarılı olabilmeleri ve hatta var olabilmelerinde büyük rol oynayan ArGe ve ÜrGe süreçleri ile oluşturacakları yeni, katma değerli ve rekabet üstünlüğü sağlayacak ürün ve hizmet geliştirmelerine bağlıdır.
Günlük operasyonel çabaların yanında, bölüm ve bölüm yöneticilerinin iç başarı rekabetleri içinde, plansız kaba maliyet baskıları eşliğinde stratejik kararla oluşmamış ArGe faaliyetleri şirkete yükten başka bir şey getirmez.
MartConsulting® ArGe Süreç Danışmanlığı; şirket içindeki tüm hissi, kişisel veya yanlı değerlendirmelerden uzak, şirket, pazar, müşteri gerçeklerini iyi analiz ederek, şirketin gelecekte rekabet üstünlüğü sağlayabileceği ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi sürecini bütünsel olarak değerlendirip, profesyonel olarak doğru karar alınmasını sağlayan bir karar sistemi sunar.